13 Ekim 2016 Perşembe

9.Sınıf Kimya 1.Ünite Etkinlikler

Aşağıdaki cümlelerin doğru olanlarını (D) yanlış olanlarını (Y) olarak belirtiniz. Yanışların doğrusunu yazınız.
(  ) Modern kimyaya göre atomlar maddenin parçalanamayan en küçük parçasıdır.

(  )  Simyacılar, deneme-yanılma yoluyla bir takım maddeleri keşfettiler.

(  )  Farklı cins atomların oluşturdukları yapılara bileşik denir.
(  )  Maddenin yapısı ile özellikleri arasında ilişki kurup bu ilişkiler çerçevesinde araştılan bilim dalına “simya” denir.
(  ) Yemek tuzu, şap, kükürt gibi doğada hazır bulunan kimyasallar deneyimle keşfedilmiştir.

(  ) Aristo’nun toprak, su, hava, ateş dörtlüsünden oluşan madde algısı, tamamıyla düşünceye dayalıdır. Bilimselliği yoktur.
 (  )  Simyanın teorik temelleri yoktur.
 (  )  Simyacılar bileşikleri elementlerine ayrıştırmışlardır.
(  )  Simyacılar damıtma işlemini gerçekleştirip bitki özsularında esans ve parfüm elde etmişlerdir.
(  ) Simyada elde edilen kazanımlar teorik temellere oturtulup, deneyler ile doğrulanması sonucunda kimya doğmuştur.
(  ) Simyacılar bir nevi filozoftur.
  (  ) Simyacılar bir çok maddeyi sınama yöntemi ile keşfetmişlerdir.
  (  ) Altın, toprak, demir, su maddeleri Aristo’ya göre dört elementtir.
  (  ) Simyacıların madde üzerinde çalışmaya sürüklenmeleri, doğada var olan maddelerden faydalanma isteğinden kaynaklanmaktadır
(  ) Simya bir bilim değildir.
  (  ) Simyacılar tarımda birçok yöntemler geliştirerek verimi arttırmışlardır.
  (  ) Elementler yalnız sembollerle gösterilir.
  (  ) Elementler aynı cins atomlar içerir.
  (  ) N2, H2, O2, Cl2 bileşiklere örnektir.
  (  ) Bileşikler kendilerini oluşturan elementlerle aynı özelliklere sahiptirler.
  (  ) Bilinmeyen malzemelerin ne olduğu anlamak için kapağını açıp içine bakmak laboratuvarda yapılması gereken davranıştır.
 (  ) Laboratuvarda çalışırken ortam havalandırmasına dikkat edilmelidir.
 (  ) Simya,bir bilim dalıdır.
 (  ) Fizikokimya kimyanın bir alt disiplinidir.
 (  ) Klor elementinin simgesi Kl’ dir.                    
 (  ) Kütlenin korunumu yasasını Lavoiser bulmuştur.

Aşağıdaki bilim insanları ve düşüncelerini eşleştiriniz.


1-Aristo                                  a-  Maddenin bölünemeyen en küçük taneciklerine atomos denir.
2-Thales                                 b- Hava temel elementtir.
3-Anaximenes                        c- Toprak, su, hava ve ateş dört temel elementtir.
4-Democritus                        d- Temel element sudur.
5-Robert Boyle                     e- Kapalı kaplardaki kimyasal olaylarda kütlenin değişmediğini saptadı.
6-Lavoisier                           f- İlk kimyasal element kavramından bahsetti.


Aşağıdaki tablolarda boş bırakılan yerleri doldurunuz.



































Aşağıda verilen kovalent  bileşiklerin formüllerini yazınız.

a)Karbon tetrahidrür………         

b) Diazottrioksit……..

c)Karbon monoksit…………..

d)Di klor hepta oksit..................

e)Azot monoksit………….



AI2(CO3)3 bileşiğinde kaç tane atom vardır?




Aşağıda verilen terimleri tanımlayınız.

Simya:


Element:


Saf madde:


Atom:


Aşağıda verilen iyonik bileşiklerin adlarını  yazınız.

a) NaNO3……………. ………  b)MgCO3………….. 

c) AI(OH)3…………….                        d) CaO…………..                                                             
e) AgI……………..




Önemli Türk –İslam simyacılarından dört  tanesinin adını yazınız.





Aşağıda formülü verilen bileşiklerin adını, adı verilen bileşiklerin ismini yazınız. 
SO3 : ………………          HNO3 : ………………           Sodyum klorür: ……………….

Azot dioksit: ………...       C : ……………...                    Su  : …………

 HCl:  ……………...          Amonyak: ……………….
















11 Ekim 2016 Salı

9.Sınıf Kimya 1.Ünite Karışık Test

1.  Aşağıda verilenlerden hangisi bileşik formülü değildir ?

A) NH3                             B) HCl                            C) Ba(OH)2                        

                  D) KCl                             E) Ar   





2.        I.        Sınama yanılma yoluyla bulduğu veriler.
           II.       Raslantılar sonucu bulduğu veriler.
           III.     Planlı deneyler yaparak bulduğu veriler.
  
Antik çağ insanın maddenin özelliklerini anlamasında yukarıda belirtilen hususlardan hangileri etkili olmuştur ?

A) Yalnız I                  B) I ve II                 C) I ve III                  D) II ve III         E) I,II ve III




3.   Simya ve simyacılarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır ?

A) Simyanın temel hedeflerinden biri insanı ölümsüz yapacak iksiri bulmaktı.

B) Simyacılar birçok laboratuvar araç ve gerecini geliştirmişlerdir.

C) Simya çalışmaları sınama ve yanılşma yöntemine göre yürütülmüştür.

D) Simya,doğa olaylarının incelenmesi ile ilgili çalışmalar yapmıştır.

E) Simyacılar asit,boya gibi birçok kimyasal madde keşfetmişlerdir.




4.  İçme suyunu inceleyerek,içerdiği mineral oranlarının sağlığımıza uygunluğu belirleyen bir kişi kimyanın hangi alt dalı ile ilgileniyordur ?

A) Analitik kimya            B) Biyokimya             C) Petrokimya              D) Çekirdek kimyası

E) Fizikokimya



5.  ''Değersiz metallerden .......(1)....... elde etme ve .......(2)....... getirecek bir iksir yapma uğraşına .......(III)....... denir.

Yukarıdaki cümledeki boşlukları dolduracak kelimeler nelerdir ?
    .......(1).......            .......(II).......            .......(III).......             
A)  Bakır                     Sağlık                     Simya
B)  Altın                      Ölümsüzlük           Simya
C) Altın                       Sağlık                     Kimya
D) Kurşun                  Ölümsüzlük           Kimya
E) Bakır                      Bereket                  Simya



6.         I.       Maddenin işlenmesi
            II.      Pil üretimi
            III.    Esans üretimi

Yukarıda verilenlerden hangileri simyanın uğraş alanı içinde yer alır ?

A) Yalnız I             B)Yalnız II         C) I ve II            D) I ve III           E) I,II ve III




7. Aşağıdakilerden hangisi simyacıların kullandığı yöntemlerden değildir ?

A) Kristallendirme
B) Öğütme
C) Damıtma
D) Eritme
E) Elektroliz



8. Aristo'nun söylemine karşı çıkan ve maddelerin tanecikli yapıda olduğunu ve bu taneciklerin diğer maddeleri oluşturabileceğini söyleyen bilim insanı aşağıdakilerden hangisidir ?

A) Demokritos               B) Platon            C) Boyle         D) Lavoisier           E) Dalton



9. Aristo'nun belirttiği element özellikleri göz önünü alındığında ;

I.   Hava : Kuru ve soğuktur.

II. Ateş : Sıcak ve kurudur.

III. Toprak : Kuru ve soğuktur.


yargılarından hangileri doğrudur ?

A) Yalnız I            B) I ve II                 C) I ve III           D)  II ve III       E) I,II ve III




10. Günümüzde kullandığımız element sembolleri ile ilgili ;


I.      En fazla iki harften oluşur.
II.     Birinci harf büyük ikinci harf küçük yazılır.
III.   Berzelius tarafından önerilip kabul edilmiştir.


yargılarından hangileri doğrudur ?

A) Yalnız I                B) Yalnız II            C) Yalnız III             D) II ve III        E) I,II ve III



11. Bir çok elementin sembolü İngilizce isimleriyle bağdaşsa da ,en çok kullanılan Altın, Au ve gümüş, Ag elementlerinin sembolleri İngilizce isimleriyle bağdaşmaz.

Bu sembollerin kaynağı nedir ?


A) Bulan kişilerin rastgele isim vermesi
B) Maddeleri tanımlayan Latince kelimeler
C) Fransızca isimleri
D) Almanca isimleri
E) Hiç bir kurala dayanmaması



12. Halk arasında tuz ruhu olarak bilinen ve eskiden inşaat artıklarını temizlemekte kullanılan madde aşağıdakilerden hangisidir ?


A) HCl - Hidroklorik asit
B) H2SO4 - Zaç yağı
C) NaOH - Kostik
D) Na2CO- Çamaşır sodası
E) CaCO- Kireç taşı


13.  I.Hava
       II.Su
       III.Toprak

Yukarıdaki maddelerden hangileri Aristo'nun element olarak tanımladığı günümüzde bileşik olduğu bilinen maddelerdir ?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III


14.  Değersiz madenleri altına çevirme, bütün hastalıkları iyileştirme ve hayatı sonsuz biçimde uzatacak ölümsüzlük iksiri bulma uğraşına simya (alşimi) denir. 

Yukarıda tanımı verilen simya ile ilgili;

I. Teorik temelleri olmayan çalışmalar içerir.
II.Yapılan çalışmalar deneme – yanılmaya dayanır.
III.Sistematik bilgi birikimi sağlayabildiği için bir bilimdir.

yargılarından hangilerinin doğru olması beklenir?



A)Yalnız I      
B)Yalnız II      C) I ve II      D) II ve III      E) I, II ve III



15.    I. Deneylerde terazinin kullanılması kimyasal çalışmalara nicel özellik kazandırmıştır.
         II. Simyadan farklı olarak, ölçmeye dayalıdır.
        III. Pozitif bir bilimdir.


Kimya ile ilgili, yukarıdaki yargılardan hangileri doğrudur?


A)Yalnız II    B)Yalnız III    C) I ve III         D) II ve III    E) I, II ve III




16. 

 I. Su, toprak, ateş ve hava olmak üzere dört ana elementten oluşmaktadır.
 II. Atomlardaki proton sayısı elementlerin kimlik özelliğini oluşturur.
 III. Kendinden daha basit saf maddelere dönüşmeyen saf maddelere element denir.


Elementlerle ilgili yukarıdaki yargıların kronolojik kabul görüş sırası hangi seçenekte doğru verilmiştir?



A)I – II - III        B) I – III - II      C) II – I - III    D) II – III - I    E) III – I – II



17. Arap İslam simyacıları bitkilerin bazı kısımlarını kullanarak aşağıdaki maddelerden hangilerini elde etmek için uğraşmışlardır ? 

A)ilaç 

B)tuz ruhu 
C)glikoz 
D)sabun 
E)mumya 


18. Simyacılar için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 
A) Yaptıkları çalışmalar kimya biliminin temelini oluşturmuştur. 
B) Tüm simyacılar hayalperesttir. 
C) Halen kullanılan birçok madde elde etmişlerdir. 
D) Değişik araçlar geliştirmişlerdir. 
E) Hastalıkların tedavisinde kullanılan değişik ilaçlar geliştirmişlerdir. 


19. Aşağıdaki olaylardan hangisi kimyanın gerçek bilimsel niteliğe kavuşmasında etkili olmamıştır? 

A) Terazinin 17. yüzyılda kullanılmaya başlanması 

B) Suyun element olmadığının bulunması 
C) Robert Boyle’nin bileşik ve karışımları ve özelliklerini bulması 
D) Doğadaki kimyasal maddelerin yararlarının deneme-sınama ile keşfedilmesi 
E) Lavoisierin kimyasal tepkimelerin prensipleri üzerinde çalışmaları 


20. Priestley 1774 yılında kırmızı çökelek adıyla bilinen maddeyi (HgO) ısıtarak ayrıştırmıştır. Bu maddeden çıkan gazın içine konan bir mumun daha şiddetle yanmasına neden olduğunu gözlemlemiştir. Priestley’in bulduğu bu gaz aşağıdakilerden hangisi olabilir? 

A) Hidrojen B) Oksijen C)Azot D) Karbon dioksit E) Kükürt dioksit 



21. Aşağıdakilerden hangisi eski çağ insanlarının sınama-yanılma yoluyla yaptığı bir keşif değildir? 

A)Sabun     B)Mum     C)Şap     D)Bakır     E) Elektrik 
 

22. Aşagıdakilerden hangisi ilk simyacıların bildikleri elementlerden biri değildir? 

A)Altın    B)Kükürt    C)Civa    D)Uranyum    E)Bakır 

















9 Ekim 2016 Pazar

9.Sınıf Kimya 1.Ünite

9.Sınıf KİMYA DERSİ


1.ÜNİTE:KİMYA BİLİMİ



Kimya maddenin yapısını,maddeler arası dönüşümleri ve kullanım alanlarını inceleyen bilim dalıdır.Günümüzdeki kimya bilimi, insanlık tarihi kadar eskilere dayanan bir seri çabaların sonucunda gelişmiştir.

Simya,teorik temelleri olmayan sınama ve yanılmaya dayanan çalışmalar içeren uğraşı alanıdır.Sistematik bilgi birikimi sağlayamadığı için bilim olamamıştır.Simya ile uğraşan kişilere simyacı denir.

Bir Ressamın Gözünde Simyacı


Simyacılar doğada buldukları ile yetinmemiş ihtiyaçlarının ve hayallerinin zorlaması ile yeni maddeler elde etmeyi denemişlerdir.Dokunduğu her nesneyi altına çevirebilen filozof taşı veya içenin sonsuza kadar yaşayabildiği ab-ı hayat iksiri için yeni maddeler aramışlardır.Simyacılar bu hayallerini gerçekleştirebilmek adına doğada hazır bulunan çok çeşitli maddeleri öğütme,karıştırma,ısıtma,suda çözme,damıtma,kristallendirme gibi işlemleri içeren ve sınama-yanılma yoluyla yürüyen bir çalışma şekli idi.
Günümüzden on binlerce yıl öncesinde insanoğlu barınma,beslenme ve korunma ihtiyaçlarını karşılamak için doğada ne bulduysa bunları kullanma yoluna gitmiştir.Yanardağların ve yıldırımların yol açtığı yangınlar sonucu ateşle tanışmış ve yiyeceklerin piştiğinde lezzetlerinin değiştiğini fark etmiştir.Yiyecekler gibi başka maddelerin de ısıtılınca değişebileceğini düşünmüş ve bir maddeyi ateşe atarak başka bir maddeye dönüştürme gayreti bu şekilde başlamıştır.
İnsanlar alet yapabilmek için önce çakmak taşı kullanmış;metalleri keşfedince de taşın yerini sırasıyla bakır,tunç(bakır-kalay alaşımı),demir ve çelik almıştır.
Farklı maddelerin,neden farklı olduğunu sorgulayan filozofların düşünceleri,kimyaya katkıda bulunmuştur.Bu düşünceler MÖ 500'lerde başlamış;filozoflar maddelerin bölünebilirliğini sorgulamış;farklı özellikleri,bölünmez yapı taşlarının dizilme ve hareket tarzı ile açıklamışlardır.Ancak düşünceleri deneysel bir sonuca dayanmaksızın sadece felsefi boyutta kalmıştır.


  • Miletli Thales dünyadaki her şeyin sudan meydana geldiğini iddia etmiştir.


  • Trakyalı Democritus ise her maddenin bölünemeyen yapı taşları olduğunu öne sürmüş;bu yapı taşlarına da ''atom'' adını vermiştir.


  • Daha geç dönemlerin filozofu olan Makedonyalı Aristo bütün maddelerin dört elementten oluştuğu düşüncesini ortaya atmıştır.Ona göre ateş,toprak,hava,su bilinen her şeyin özüdür.Sıcak,soğuk,kuru ve ıslak dediğimiz nitelikler,sırasıyla bu dört temel öz maddenin nitelikleridir.

SU = ISLAK + SOĞUK

TOPRAK = KURU + SOĞUK

ATEŞ = KURU + SICAK

HAVA = ISLAK+SICAK






ARİSTO

Bu dönemlerde simyacılar tarafından boyamada kıbrıs taşı,göz taşı ve şap gibi doğal yardımcı maddeler keşfedilmiştir.Bu maddeler kullanılarak boyanılan yünlerin renklerinin daha kalıcı olduğu tesadüfen anlaşılmıştır.Boya endüstrisinin gelişimi de bu dönemde başlamıştır.

Eski Mısırlılar,milattan sonraki yıllarda altın,bakır gibi metallerin yanında, kurumuş göl yataklarında hazır buldukları soda ve tuz pastası gibi tuzların su çekme özelliklerini de keşfettiler ve mumyaları,su çekici olan bu tuzlarla sararak mumyaların uzun süre bozulmadan kalmasını sağladılar.Ayrıca,zeytinyağı ve soda karışımını temizlik amacıyla kullandılar.(Zeytinyağı soda ile karışınca sabun oluşur.)
 
Cabir bin Hayyan

İslam uygarlığının bilime öncülük ettiği                     8 - 15.yüzyıllarda, simya alanında çalışan ve daha sonra çalışmaları Avrupalı simyacılarca devralınan ünlü alimler arasında Cabir bin Hayyan(720-813)önemli bir yer tutmaktadır.Nitrik asit,sülfürik asit ve altın suyunu bulan Hayyan,madenleri bu asitler içerisinde çözerek o dönemin laboratuvar çalışmalarına yön vermiş ve simya alanındaki çalışmaları hızlandırmıştır.
MS 9 - 12.yüzyıllarda,Orta Doğu'da ve Ön Asya'da yaşayan İslam bilginleri hastalıkların tedavisinde kullanılacak çeşitli maddeler elde etmişlerdir.Bu bilginler arasında,Ebubekir El Razi(860-940),İbni Sina(980-1037) ve İbni Rüşd(1126-1198) sayılabilir.İslam alimleri Aristo'nun element kavramı hakkındaki görüşlerini benimseyip bu görüşe önemli katkılar yapmışlardır.Orta Doğu coğrafyasındaki bu bilim geleneği önce Endülüs yoluyla İspanya'ya ,oradan da Avrupa'ya geçmiştir.






Simyadan Kimyaya Geçiş

Çağlar boyunca belki minyonlarca insanın bilinçli veya bilinçsiz deneyimlerinin bir toplamı olan simya,simyacılar tarafından belli bir düzene konmuş,belli bir gelenek oluşturulmuştur.Bu simya geleneğinin temel eksiği,bazı kabullerinin tamamen öznel olmasıdır.Simya çağı,element için objektif bir tanım geliştiren Robert Boyle ile sona ermiştir.Boyle'un 17.yüzyılın ikinci yarısında verdiği element tanımı modern kimyanın başlangıcı sayılır.

Robert Boyle

Simya,teorik temelleri olmayan sınama ve yanılmaya dayanan çalışmalar içerdiği ve sistematik bilgi birikimini sağlayamadığı için bilim olamamıştır.Ancak simya alanında yapılan çalışmalar sayesinde geliştirilen araç gereçler,yöntemler ve bulunan maddeler kimya biliminin oluşmasına öncülük yapmıştır.
Robert Boyle'un element için verdiği tanım şöyledir :
''Bilinen hiçbir yöntemle kendinden daha basit maddelere ayrıştırılamayan her saf madde elementtir.''
Modern kimyanın başlıca öncüleri Robert Boyle'un yanında, Priestley,Lavoisier ve Dalton olarak bilinmektedir.



Kimya Ne İşe Yarar ?

Hayatımızda boyar maddeler,ilaçlar,tarım kimyasalları,askeri mühimmat,yakıtlar,temizlik malzemeleri,araba lastiği ve göz lensi gibi birçok ürünü kullanmaktayız.Bu ürünler ihtiyacımıza yönelik olarak hazırlanan farklı kimyasal bileşiklerden oluşmaktadır.Yeni maddelerin sentezlenmesi,özelliklerinin incelenmesi ve kullanım niteliklerinin arttırılması gibi alanlarda çalışan kimya bilimi, gündelik hayatımızda kullandığımız bir çok yeniliklerin ve teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlar.Örneğin leke tutmayan kumaşların üretilmiş olması,hayatımızın bir boyutunu büyük ölçüde kolaylaştırmıştır.


Kimyanın Alt Dalları

1.Anorganik(İnorganik)Kimya :

Başta metaller olmak üzere tüm elementlerin özelliklerini ve üretimleri için yeni katalizörlerin hazırlanması konularını inceler.

2.Organik Kimya :     

Kendi dışındaki elementlerin yapmış olduğu bileşiklerin toplamından çok daha fazla sayıda bileşik yapma özelliğine sahip olan ve çok sayıda doğal ve yapay ürünün kaynağı olan karbon elementinin bileşiklerini inceler.

3.Analitik Kimya :

Maddelerin bileşimlerinin nitel ve nicel olarak belirlenmesi yöntemlerini inceler.Nitel ve nicel kavramları maddelerin özelliklerinin ifade şeklidir.Nitel,ölçüme dayanmayan nicel ise ölçüme dayanan özelliklerdir.

4.Biyokimya :

Canlılardaki kimyasal olayları inceler.

5.Çekirdek Kimyası (Nükleer Kimya) :

Radyoaktif maddeler ve bunların özelliklerini inceler.

6.Fiziko Kimya :

Tepkimelerdeki enerji değişimini ve sıcaklık basınç gibi faktörlerin tepkimelere etkisini inceler.


7.Adli Kimya :

Suç ve suçluların ortaya çıkarılması,bir lekenin salça mı kan mı olduğu,sporcuların doping alıp almadığı gibi olayları inceler.


Kimya Biliminin İlgilendiği Alanlar 

İlaç Endüstrisi : İlaç;hastalıkların teşhisi,tedavisi ve önlenmesini sağlayarak insan sağlığını korumayı amaçlar.İlaçların üretilmesi ve insanlara ulaştırılmasını sağlayan kişilere eczacı denir.İlaç üretiminde özellikle aktif maddelerin geliştirilmesinde ve test edilmesinde,organik kimya ve biyokimya çok önemli rol oynar.Hastanelerde ve laboratuvarlarda kan analizi,idrar analizi gibi bir çok analiz yapılır.İnsanların daha sağlıklı yaşaması için çalışmalar gerçekleştirilir.

Petrokimya : Petrokimya rafinerilerinde,ham petrolün günlük hayatta ve diğer endüstrilerde kullanılacak ürünlere dönüşmesini sağlar.Çeşitli yakıtların yanı sıra,asfalt,plastik,deterjan,boya gibi birçok endüstri için de hammadde üretilir.Petrolün temel işlenme yöntemi ayrımsal damıtmadır.

Gübre Endüstrisi : Bitkilerin büyümesi için gerekli olan doğal ve yapay maddelere gübre denir.Gübre,toprağın veriminin artmasını sağlar.Gübre Endüstrisi ise bunun üretimini amaçlar.Gübre organik veya inorganik maddeler içerip,bitkiler için gerekli mineralleri sağlar.Gübreler organik veya sentetik olabilir.Tarım alanlarının büyümesinden dolayı organik gübre yeterli olmadığından sentetik gübreler,(amonyum nitrat,amonyum sülfat gibi)imal edilerek kullanılır.

Su Arıtma : İçilebilir su eldesi için suyun hem kimyasal hem de biyolojik olarak arıtılması gerekir.Ayrıca pH seviyesinin de düzenlenmesi gerekmektedir.Tüm bu süreç boyunca değişik kimyasal maddeler kullanılır.

Ahşap İşleme : Ağacın fiziksel özelliklerini belirlemek için yapılan çalışmalar bu disiplinin var olmasında etkili olmuştur.

Boya : Yüzeyleri renklendirmek ve dış etkenlerden korumak amacıyla kullanılan kimyasallara boya denir.Boya maddeleri ister organik ister inorganik olsun,tekstilden binalara,arabalardan gıda maddelerine kadar birçok alanda kullanılmaktadır.Boya endüstrisi de her gün daha çok çeşitli ve teknolojik ürünle karşımıza çıkmaktadır.

Tekstil : Çeşitle iplik türlerinin belirli desenlerde birleştirilerek kumaş haline gelmesine denir.Kimyanın birçok alt dalı tekstil alanında hem sentetik madde üretimi(polyester,naylon gibi)hem de doğal ürünlerin işlenebilmesi anlamında tekstil endüstrisi ile iç içedir.

Elementlerin Sembolleri

Aristo tarafından ortaya atılan dört temel element fikrinden günümüze kadar simya ve kimya ile uğraşan insanlar elementleri bir takım sembollerle ifade etmeye çalışmışlardır.

Aristo'nun Element Sembolleri

İlk atom teorisini ileri süren İngiliz kimyacı John Dalton 1808 yılında o zamana kadar bilinen 36 element için işaretlerden oluşan semboller kullanmıştır.


İsveçli kimyacı Jöns Jacob Berzelius'un 1814 yılında yapmış olduğu öneri üzerine her elementin Latince isminin baş harfi sembol olarak kabul edilmiştir.Adları aynı harfle başlayan elementleri birbirinden ayırmak için de ilk harfin yanında baştan ikinci ya da üçüncü harflerin kullanılması kararlaştırılmıştır.Bu şekilde iki harften oluşan sembollerde ilk harfin büyük,ikincisinin de küçük yazılmasına karar verilmiştir.




BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

İki ya da daha fazla elementin kimyasal bir değişim sonucu oluşturdukları farklı özelliklere sahip arı maddelere bileşik denir.Bu tanım,bir bileşiğin oluşma koşullarını ve özelliklerini açıkça ortaya koymaktadır.

Koşul 1. Bileşiğin oluşması için en az 2 farklı element gerekmektedir.

Koşul 2. Elementler kimyasal bir tepkimeye girmelidir.

Özellik 1. Bileşikler, kendilerini oluşturan elementlerden farkı özelliklere sahiptir.

Özellik 2. Bileşikler, kendilerini oluşturan elementlere kimyasal yöntemlerle ayrışabilirler.

Özellik 3. Bileşikler arı maddeler oldukları için homojendirler ve erime noktası, kaynama noktası, yoğunluk gibi kendilerini özgü ayırt edici özellikleri vardır.


(1) Metaller kendi aralarında bileşik oluşturmazlar.

(2) Metallerle ametaller iyonik bileşikler oluştururlar.

(3) Ametaller kendi aralarında kovalent bileşikler oluştururlar.


Bileşikler,burada örneklerini verdiğimiz gibi yalnız ve farklı element atomu arasında oluşmaz.Üç, dört ve daha fazla farklı element atomları arasında da oluşabilir.

Bileşiklerin adlandırılmasında kısaca IUPAC olarak belirtilen International Union of Pure and Applied Chemistry (Uluslararası Kuramsal ve Uygulamalı Kimya Birliği) tarafından belirlenmiş kurallar uygulanır ve buna sistematik adlandırma denir.Sistematik adlandırma dışında geleneksel hale gelmiş baı bileşik adları da kullanılmakta olup bunlar yaygın adlandırma olarak bilinir.Ayrıca bazı kimyasal ürünlerin ticari adları da vardır.